Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) düzenlediği “Ortak Yarınlar Ödül Töreni”ne katıldı.
Yılmaz, iş dünyasının geleceğini şekillendiren faktörler arasında dijital dönüşüm, yeşil ekonomiye geçiş ve demografik değişimleri sıraladı. Bu dinamiklerin önemini vurguladı ve iş dünyasının ortak bir vizyonla hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin 2022’de %5,1 büyüdüğünü, ekonomik büyüklüğün 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştığını açıkladı. 2023’ün üçüncü çeyreğinde ekonomik büyüklüğün yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları aştığını ve dokuz aylık büyüme oranının %3,2 olduğunu ifade etti.
Yılmaz, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının yıllık bazda %2,1 olduğunu ve Türkiye ekonomisinin 17 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü kaydetti. Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısının yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyona ulaştığını ve işsizlik oranının %8,6 olduğunu bildirdi.
Cari açığın geçen yılın ortalarında %6’lara yaklaştığını ancak şu anda %1’ler civarında olduğunu belirtti. “Düşen cari açığı daha kalıcı bir şekilde düşük seviyelerde tutacak politikaları hayata geçirmek önemlidir” dedi. Türkiye’nin kalkınma tarihindeki en önemli darboğazın her zaman cari açık olduğunu vurguladı.
Merkez Bankası rezervlerinin önemli ölçüde arttığını ve Kur Korumalı Mevduat’ın çözülmekte olduğunu söyledi. Bu eğilimlerin Türkiye’nin makro temellerini güçlendirdiğini ve ülke risk primini düşürdüğünü belirtti.
Enflasyonun düşüş trendine girdiğini ve hazirandan bugüne son açıklanan enflasyon rakamıyla 28,4 puanlık bir düşüş gerçekleştiğini ifade etti. “Tek haneli rakamlara ulaşıncaya kadar enflasyonla çok boyutlu politikalarla mücadele edeceğiz” dedi.
Yılmaz, 2022 sonunda 1,3 trilyon doların üzerinde gelir ve 15 bin doların üzerinde kişi başına gelir beklediklerini söyledi. 2028’lere gelindiğinde 1,8 trilyon dolarlık bir ekonomi olacaklarını ve kişi başına gelirin 20 bin doları aşacağını belirtti.
Çalışma hayatındaki dönüşümün dijitalleşme, otomasyon ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerle şekillendiğini vurguladı. Bu değişimin yeni beceriler ve esneklikler gerektiren bir yapı getirdiğini söyledi.
Gençler, kadınlar ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımını arttırmanın önemli olduğunu belirtti. Önümüzdeki süreçte Nüfus Politikaları Kurulu oluşturulacağını ve çok boyutlu nüfus politikaları geliştirileceğini söyledi.
Depremden etkilenen bölgelerde istihdamın sürekliliğini sağlamaya yönelik tedbirler alındığını bildirdi. Sürekli işçilerin zorunlu emeklilik uygulamasının kaldırıldığını, geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılarak sürekli kadroya geçişlerine olanak tanındığını ve asgari ücrete kadar olan tüm gelirlerin vergiden muaf tutulduğunu ifade etti.
Güvenceli bir çalışma ortamı sağlamanın temel öncelikleri arasında olduğunu vurguladı.
“2025-2028 dönemine yönelik Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmalarımızı da büyük oranda tamamladık ve yakında kamuoyu ile paylaşabilecek durumdayız. Bu strateji mevcut istihdamın güçlü ve zayıf yönlerinin tespiti, yeşil ve dijital dönüşümle beceri uyumunun geliştirilmesi, kapsayıcı istihdamın arttırılması ve sosyal koruma istikrar ilişkisiyle kırsal istihdamın güçlendirilmesi gibi dört temel politika alanına yoğunlaşmaktadır. Bu yol haritası iş gücü piyasamızdaki yapısal sorunları çözerek daha güçlü ve kapsayıcı bir çalışma düzeni inşa etmeyi hedeflemektedir. Türkiye Yüzyılına yaraşır olan daha adil, sürdürülebilir ve modern bir yapıdır. Bunu sağlamak üzere de reformlarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”