UCM bir numaralı Ön Dava Dairesi, bugünkü kararında İsrail’in 9 Mayıs 2025’te Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emirlerinin iptali ve soruşturmanın askıya alınması talebini reddettiğini açıkladı.
Mahkeme kararında, İsrail’in davaya ilişkin iki ayrı talepte bulunduğu belirtildi. Buna göre İsrail, ilk olarak Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emirlerinin geri çekilmesini, iptal edilmesini veya geçersiz sayılmasını, ikinci olarak ise savcılığın Filistin’deki duruma ilişkin yürüttüğü soruşturmanın askıya alınmasını talep etti.
Kararda, UCM’nin Filistin topraklarında işlenen suçlara ilişkin yargı yetkisi bulunmadığı yönündeki İsrail’in itiraz gerekçelerinin kabul edilmediği vurgulandı.
Ayrıca, Temyiz Dairesi’nin 24 Nisan 2025 tarihli kararının, UCM’nin yargı yetkisine sahip olmadığı şeklinde yorumlanamayacağı ifade edildi.
“Soruşturma askıya alınması sadece kabul edilebilirlik itirazları için geçerli”
Daire, Roma Statüsü’nün 19(7) maddesi gereğince soruşturmanın askıya alınmasının sadece bir devletin davanın kabul edilebilirliğine itiraz etmesi durumunda geçerli olduğunu fakat İsrail’in soruşturmanın “kabul edilebilirliğine” itiraz etmediğini kaydetti.
Mahkeme ayrıca İsrail’in talebinin olumlu olması durumunda Filistin’in de beyan sunma talebini reddederek, mahkemenin konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip bulunduğunu ve ek bilgi ve beyana gerek olmadığını belirtti.
Kararın arka planı
UCM, 5 Şubat 2021’de Filistin’in Roma Statüsü’ne taraf bir devlet olduğuna ve mahkemenin Filistin topraklarındaki yetki alanının 1967’den beri İsrail tarafından işgal edilen Gazze ve Batı Şeria’yı kapsadığına karar vermişti.
Savcılık, 3 Mart 2021’de Filistin durumu hakkında soruşturma başlattığını duyurmuştu.
İsrail, 23 Eylül 2024’te mahkemenin yetki alanına Roma Statüsü’nün 19(2) maddesi gereğince itiraz etmişti.
UCM Ön İnceleme Dairesi I, 21 Kasım 2024’te Netanyahu ve Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gerekçesiyle tutuklama emri çıkarmıştı.
24 Nisan 2025’te UCM Temyiz Mahkemesi, İsrail’in itirazının zamanından önce yapıldığına dair Ön İnceleme Dairesi’nin kararını yetersiz gerekçelendirme nedeniyle bozmuş ve konuyu yetki alanı itirazının esasına karar vermesi için daireye iade etmişti.